Salma (Vahşi) Sulama Nedir? Dezavantajları ve Toprak Yapısı Üzerindeki Etkileri Nelerdir?
Tarımda kullanılan sulama yöntemleri, hem bitki verimi hem de toprak sağlığı açısından kritik öneme sahiptir. Bu yöntemlerden biri olan salma sulama (vahşi sulama), geleneksel ve düşük maliyetli olmasıyla öne çıkar. Ancak bu yöntemin uzun vadede toprak yapısına zarar verdiği bilinmektedir.
Geleneksel bir tarımsal sulama yöntemi olan vahşi sulama, suyun açık kanallar yoluyla ya da kuyulardan pompayla tarlaya bırakılarak toprağa yayılması esasına dayanır. Yüzey akışı sayesinde geniş alanlar kısa sürede sulanabilir. Özellikle pirinç gibi suya çok ihtiyaç duyan ürünlerde hâlâ kullanılmaktadır.
Salma suyun kök bölgesinin altına doğru derinlere sızması (derin drenaj) nedeniyle verimsizlik ve hedefini bulmayan bir su israfı oluşur. Salma sulama ayrıca geçici su birikintilerine (su doygunluğu) neden olur ve bu durum, buğday, mısır ve baklagiller gibi bitkiler üzerinde olumsuz etkilere yol açar. Su birikintisi, özellikle ağır bünyeli topraklarda ve çeltik yetiştirilen alanlardaki topraklarda daha uzun süreli ve daha şiddetli olur; çünkü bu topraklarda çeltik tarımı sonucu oluşan sığ sert tabaka (yavaş geçirgen) nedeniyle suyun geçişi zorlaşır. Bu durum, kuru tarım yapılan bitkilerde havalanma stresine yol açar.
Salma sulamanın temel özelliği, düşük yatırımlı, basit bir sistem olmasıdır. Ancak basitliği, beraberinde birçok problemi de getirir.

Salma Sulamanın Dezavantajları
1. Toprak Yapısına Zarar Verir:
Fazla su, toprağın hava gözeneklerini doldurarak oksijen seviyesini düşürür. Bu durum, bitki köklerinin gelişimini engeller.
2. Besin Maddeleri Kaybolur:
Azot ve fosfor gibi besinler yüzeyden akarak uzaklaşır. Bu da gübre kullanımını artırır ve maliyetleri yükseltir.
3. Erozyon ve Toprak Kaybı:
Kontrolsüz su akışı, toprak yüzeyini aşındırarak verimli üst toprağın kaybına neden olur.
4. Tuzluluk Sorunu:
Suyun buharlaşmasıyla birlikte tuzlar yüzeyde birikir ve toprak tuzlanır. Bu da ürün verimini düşürür.
5. Toprağın Su Tutma Yeteneği Azalır:
Zamanla toprağın su tutma kapasitesi düşer, kurak dönemlerde sulama daha zor hale gelir.
6. Karbon Gazı Emisyonu Artar:
Bitkinin ihtiyacından fazla yapılan sulama, başta karbondioksit ve metan gazı olmak üzere, atmosfere sera gazı salınımını artırır. Bu da çevresel pek soruna, insanlar için de sağlık problemlerine yol açar.

Damla Sulama: Sürdürülebilir Bir Alternatif
Salma sulamanın dezavantajları göz önüne alındığında, damla sulama sistemi çok daha verimli ve çevre dostu bir çözüm sunar. Damla sulamada su, doğrudan bitki köklerine ulaştırılır. Bu sayede su israfı önlenirken, bitkinin ihtiyaç duyduğu besin elementleri kök yoluyla gerekli miktarda bitkinin kullanımına sunulur. Bunun yanısıra, toprak yapısı korunurken, başta enerji ve işçilik olmak üzere pek çok aşamada maliyetler düşürülmüş olur.
Ayrıca damla sulama sistemleri, otomasyonla desteklenerek tarımda verimlilik ve sürdürülebilirlik sağlar.
Salma Sulama mı, Damla Sulama mı?
Eğer kısa vadeli kazançlar yerine uzun vadeli verimlilik ve toprak sağlığını önemsiyorsanız, damla sulama sistemlerine geçiş kaçınılmazdır. Salma sulama, geçmişte işe yaramış olabilir; ancak günümüzün su kaynakları kısıtlı, toprağın korunmaya ihtiyacı var.
Unutmayın: Sağlıklı toprak = Sağlıklı üretim.